Header Ads

Breaking EN SON YAZILAR
recent

Cildinizi Genç Tutmanın 10 Yolu

Bizler cildimizin, saçlarımızın ve tırnaklarımızın sağlıklı görünmesi için sürekli savaş halindeyiz. Hatta cilt bakım endüstrisi bu gerçekten faydalanarak her geçen gün yeni ürünler çıkartıyor. Bu firmaların akıllı pazarlama stratejileri, insanlara bu ürünler bir fayda sağlamasalar bile bu ürünleri aldırıyor.

 kapıda ödeme masaj aletiGenç görünümlü bir cilde kavuşmak için, çok pahalı ürünlere ve tedavilere öyle servetler harcamaya gerek yoktur.

Unutmayın, cilt vücudumuzun en büyük organıdır.Sağlıklı ve genç bir cilt, refah yaşamın bir işaretidir. Düzenli egzersiz ve doğru bir diyet, cilt bakımından uyku tarzı rejimine kadar olan her şey sizin cilt kalitenizi etkiler.

Sağlıklı ve genç görünümlü cilde kavuşabilmek, doğru bir yaklaşımla başarılabilir.

Cildinizi genç ve sağlıklı tutabilmenin kanıtlanmış 10 yolu aşağıda verilmiştir:



1. Cildinizi Güneşten Koruyun
Cildinizi güzel tutabilmek için yapabileceğiniz şeylerden en önemlisi, güneşten korumaktır. Güneşe maruz kalan ciltte kırışıklıklar, güneş lekeleri ve diğer cilt problemleri gibi sorunlar ortaya çıkar.

Amerikan Dermatoloji Akademisi güneşin cildin erken yaşlanmasında önemli bir rol oynadığı belirtmektedir. Bu nedenle her gün dışarısı yağmurlu ya da karlı bile olsa cildinizi güneşten korumanız oldukça önemlidir.

Cildinizi gölgelerde durarak, bütün vücudunuzu kaplayan kıyafetler giyerek ve geniş spektrumlu, güneş koruma faktörü 30 ya da daha yüksek ve suya dayanıklı güneş kremini tüm maruz kalan cildinize sürerek koruyabilirsiniz.

Hatta domates salçası tüketimi bile güneşin zararlı etkilerinden koruma sağlayabilir. 2012 yılından Beslenme Araştırma Derneği tarafından yayınlanan bir çalışma raporunda, domates salça ilavesi endotel tabakasının hareketliliğini geliştirir ve sağlıklı kişilerde kan sıvısında toplam oksitlenme durumunu azaltır. Bu sağlıklı bir cilt için önem taşımaktadır.

Aynı zamanda güneşe maruz kalmak, kanserden dolayı ölüm nedenlerden biri olan cilt kanserine neden olmaktadır.




2001 yılında Biyomedikal ve Biyoteknoloji dergisinde yayınlanan bir çalışma raporunda ultraviyole ışınlarının cilt kanserine neden olduğu belirtilmiştir. Araştırmacılar cilt kanserini önlemek için maruz kalınan ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinin bilincinin arttırılması gerektiğini vurgulamaktadırlar.

Ayrıca, 2015 yılında Bireylerin ya da Hücrelerin Taşıdığı Toplam Gen Biyolojisinde yayınlanan bir diğer çalışmada ise yaşlanma ve güneşe maruz kalmanın, cilt kanserine yol açtığı sonucuna varıldı. Güneşe maruz kalmak, iyi bilinen kanser mekanizmalarını oluşturan DNA metilasyonu gibi epigenetik değişimlere neden olur.


Hatta güneşe maruz kalmak, saçlara oldukça zarar verir. 2008 yılında “Collegium Antropologicum” dergisinde yayınlanan bir çalışmada saçların fotosentez aminoasitlerinin radyasyon emdiğini ve onların fotokimyasal ayrışması serbest moleküller ürettiğini söylemektedir. Bu saç proteinlerini özellikle kıl gövdelerini oluşturan keratin dokusunun yapısal bozulmasına neden olur.


 voox dd krem satın al



2. Günde Yalnızca 1 Defa Yüzünüzü Yıkayın
Cilt durumunuz sivilceli bir yapıya sahip değilse, dermatologlar sadece yatağa gitmeden önce olmak üzere sadece bir kere yüzünüzü yıkamanız gerektiğini söylemektedirler. Her zaman hafif bir temizleyici kullanarak yüzünüzü yıkayın.

Gece temizliği, makyajdan, kirlerden ve gün boyunca yüzümüzde biriken diğer partiküllerden arınmamıza yardımcı olur.

Eğer sabahları daha ferah hissetmek için yüzünüzü yıkıyorsanız, temizleyici ile cildinizi yıkayın ve ılık suyla durulayın. Günde iki veya daha fazla sefer yüzünüzü temizlerseniz, özellikle kuru ve hassas bir cildiniz var ise cildiniz daha da kuruyacaktır.

Yüzünüzü yıkadıktan sonra, yüzünüze dokunduğunuzda hissettiğiniz o gıcır his hiç iyiye işaret değildir ve cildinizin fazla kuru olduğunu belirtir.

2012 yılında Amerikan Dermatoloji Akademisi tarafından yayınlanan makalenin raporlarında yüzünüzü yıkamanın görünüşte nasıl bir fark yarattığının sonuçlarını göstermişlerdir. Uzmanlar bu makalede bazı öneriler sunmuşlardır. Bunlar aşağıda verilmiştir:

* Aşındırıcı olmayan yani içerisinde alkol bulundurmayan hafif bir temizleyici kullanın,

* İlk olarak ılık bir suyla yüzünüzü yıkayın, ardından parmak uçlarıyla dairesel hareketler çizerek temizleyiciyi sürün,

* Asla yüzünü ovalamayın aksi takdirde ovalama cildinizi tahriş edebilir.

* Ilık su ile durulayın ve kuru, yumuşak havlu ile hafif dokunuşlarla yüzünüzü kurulayın.

Ayrıca, özellikle kask veya şapka taktıysanız ve yüzünüz terlediyse, yüzünüzü yıkamayı sakın ihmal etmeyin. Eğer yüzünüzü yıkamazsanız yüzünüz tahriş olabilir. Eğer aşırı yağlı ve sivilce oluşumuna yatkın bir cilde sahipseniz sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez yüzünüzü yıkayabilirsiniz.

Yüzünüzü sıcak ya da soğuk suyla yıkamaya gerek yoktur. Hatta sıcak su hassas ciltlere sahip olan insanlarda tahrişe ve kızarıklığa neden olabileceği gibi soğuk su ise şok etkisi yaratabilir. Birçok dermatolog uzmanı bunun için ılık su ile yıkamayı önermektedir.

Yaşadığınız iklime ve sahip olduğunuz cilt tipine bağlı olarak, yüzünüzü nasıl yıkayacağınıza siz karar verin.





3. Banyodan Sonra 3 Dakika İçinde Cildinizi Nemlendirin
Nemlendirici sağlıklı ve güzel bir cilt için kilit anahtardır. Bu gibi ürünler cildinizi iklim değişikliklerinden, aşırı kurumadan ve mat görünümden korur. Hatta cildinizde hâlihazırda bulunan nemi, su geçirmeyen özelliği sayesinde tutar ya da cildinize yavaşça nemlendirerek doğal nem seviyelerini yükselterek beslenmesine yardımcı olur.

Ancak nemlendiricilerin faydalarından en iyi şekilde yararlanabilmek için, nemlendiriciyi doğru zamanda kullanmak çok önemlidir.

Banyo veya duş sonrasında cildinizde fazla miktarda nem tutabilmek için, nemlendiriciyi duştan veya banyodan çıktıktan hemen üç dakika içerisinde uygulayın. Amerika Dermatoloji Birliği tarafından önerilen yöntem bu şekildedir.

Banyoda ya da duştan çıktığınız zaman, cildinizi kurulasanız bile gözenekleriniz bir süre daha açık halde kalırlar. Aynı zaman içinde nemlendiriciyi uygulayın. Bu cildinizin daha derinine nüfuz etmesine yardımcı olur. Hatta bu şekilde cildinizin içinde kalan suyu bile hapsedip buharlaşmasını engelleyeceksiniz.

Cildinizi nemlendirmek için gün içerisinde bolca su içmeniz çok önemlidir. Cildinizi, başınızdan ayak parmaklarınıza kadar olan her bölgenizi sıkı, sağlıklı ve canlı tutabilmek için bir günde sekiz bardak su içmeniz çok önemlidir.





4. Günde 5 Porsiyon Sebze ve Meyve Tüketin
Meyve ve sebze ağırlıklı bir diyet cildinizin daha dinç görünmesine yardımcı olur. Hatta günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmeyi denemelisiniz.

Meyve ve sebze cildinizi gelebilecek herhangi bir hasardan korumaya yardımcı olabilecek antioksidan içeriği yüksek gıdalardır. C vitamini zedelenen dokunun kendisini yeniden gelişmesine ve onarmasına yardımcı olabilecek ve akla ilk gelebilecek olan antioksidandır. Diğer antioksidanlardan A vitamini ise hücrelerin büyümesini ve hatta yaralanmalara karşı hücreleri koruyan bir antioksidandır.

Daha parlak bir cilt görünümüne sahip olabilmek için domates ve havuçları hatır hutur yemeyi denemelisiniz. Havuçlar ve domatesler, stresli olunan zamanlarda ve her yaşamda olduğu gibi gerilmelerden, özellikle vücudun bir hastalıkla boğuştuğu zamanlarda üretilen zararlı serbest moleküllerin emilmesine yardımcı olan antioksidanlardan oluşan karetoneid yapılı gıdalardır.

Evrim ve İnsan Davranışları dergisinde yayınlanan bir 2011 çalışması meyve ve sebze bakımından zengin sağlıklı bir diyet yaparak, bronzlaşan tenden daha çok altın gibi parlayan cilt tenine sahip olunabileceğini bildirilmiştir.

PLOS ONE dergisinde 2012 yılında yayınlanan bir çalışmada ise meyve ve sebzeyi oldukça fazla tüketen insanlarda 6 hafta içinde gözle görülecek ve ölçülebilir şekilde bir beyaz cilt görünümüne geçiş olduğu görülmüştür.



5. Sigara Kullanmayın ve Pasif İçicilikten Kaçının
Sigara içmenin ciltte bıraktığı kötü etkiler uzun zamanlardır bilinmektedir. Sigara içmek, cildin en üst katmanına zarar verir, cildinizin mat görünmesine neden olabilir ve sağlıksız bir cilt görünüşüne yol açar.

Tütünden çevreye yayılan duman cildin yüzeyini kurutur. Daha da fazlası daralan kan damarları nedeniyle ciltteki kan dolaşım miktarını azaltır ve bunun sonucunda cilde giden oksijen ve besinlerde de azalma meydana gelir.

Hatta sigara içmek, ciltteki kolajenleri bozan ve cildin erken yaşlanmasına neden olan enzimlerin daha fazla üretilmesine yol açar.

Uluslararası Dermatoloji dergisinde 2002 yılında yayınlanan bir çalışmada sigara içmek ile ciltteki kırışıklık oluşumu arasında güçlü bir bağ olduğu belirtilmiştir. Buna ek olarak, mikroskobik yapay kırışıklık oluşumunun 20 ila 39 genç yaş grubu arasında sigara içenlerde mevcut olduğu not edilmiştir.

Dermatoloji Bilimi dergisinde 2007 yılında yayınlanan bir makalede belirli çalışmalar analiz edilmiştir ve sigara kullanan insanlarda cilt yaşlanmasının hızlandığı sonucuna varılmıştır.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.